Haşar Ne Demek TDK? Bir Hikâye Üzerinden Düşünceler
Bir akşamüstüydü, içimi sıkan bir şey vardı ama ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Öylesine bir gün işte, günün yorgunluğu üzerimdeydi ve kendimi bir şekilde kaybolmuş hissediyordum. O anda, eski mahalledeki evimizde büyüdüğüm günler geldi aklıma.
İçinde sokak oyunları, arkadaşlarla koşuşturmacalar ve annemin sürekli uyardığı “Evladım, çok haşarısın!” cümleleri vardı. “Haşar” kelimesini ilk duyduğumda o kadar şaşırmıştım ki, annemin benden hiç beklemediği bir şekilde beni tanımlayışına hayret etmiştim. Ne demekti bu kelime? Neden bu kadar yaygındı ama ben tam anlamıyordum? Bu kadar yıllık hayatımda, “haşar” olmanın ne demek olduğunu hiç merak etmemiştim. O zamandan beri sürekli aklımda bir soru vardı: Haşar ne demek, aslında gerçekten?
Haşar Ne Demek TDK?
Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre, “haşar” kelimesi, genellikle bir kişinin çok enerjik, yaramaz ve bazen kontrolsüz hareketlerde bulunan biri olduğu anlamına gelir. Kısacası, “haşar” olan kişi, genellikle asi, neşeli ama bir o kadar da başını derde sokan bir kişidir. Bu kelime, sadece küçük yaşlardaki yaramazlıkları tanımlamakla kalmaz, bazen büyümüş ama hâlâ içindeki enerjiyi, isyankarlığı ve neşeyi kaybetmemiş kişileri de anlatır. Yani, haşarlık aslında sadece çocuklukla sınırlı değildir; yaşam boyu sürebilir.
Peki, bir insan neden haşar olur? İşte bunu daha iyi anlamam için hayatımda birinin başına gelenleri dinlemem gerekti.
Hikayemizin Kahramanları: Ali ve Zeynep
Bir zamanlar, mahallede Ali adında bir çocuk vardı. Hani, her zaman elinde top, gözlerinde kıvılcımlar olanlardan. Yaramazlık, eğlence ve bazen de biraz başını derde sokma peşindeydi. Ali’nin bu halleri, etrafındaki herkesin dilindeydi: “Vallahi bu çocuk haşar, hiç durmuyor.” Her ne kadar enerjisi bitmek bilmezse de, Ali, sürekli koşan, zıplayan, her yeri keşfe çıkan bir çocuktu. Mahalledeki herkes onun bu enerjik hâlinden şikâyetçi olurdu ama kimse içindeki o neşeyi takdir etmeyi unutmazdı.
Ali’nin zıplamaları, kahkahaları, yüksek sesle şarkı söylemeleri bazen Zeynep’in canını sıkardı. Zeynep, Ali’nin aksine sakin, düşünceli ve her zaman doğru olanı yapmaya çalışan biriydi. Düşünceleri bir tık daha derindi, sanki her adımında biraz daha anlam arar gibiydi. Ali’nin yaramazlıkları Zeynep’in huzurunu kaçırırdı. “Ali, biraz sessiz olsan da ben de derin bir nefes alsam” diye içinden geçirirdi.
Ama bir gün Zeynep, Ali’yle bir konuda anlaşmak zorunda kaldı. Mahallede herkes ona “çok haşar” diyor, sürekli dikkatleri üzerine çekiyordu. Zeynep ise onun bu hâllerinin altında bir şeyler arıyordu. Neden bu kadar neşeliydi? Neden sürekli hareket hâlindeydi? Bunu anlamak istiyordu. O kadar sessizdi ki, Zeynep’in içinde büyüyen soru işaretlerini ancak Ali’nin enerjisiyle çözebileceğini fark etti.
Haşarlık: İsyan mı, Neşe mi?
Zeynep bir gün Ali’ye, “Sana hep haşar diyorlar, ama ben seni anlamıyorum. Neden böyle yapıyorsun?” diye sordu. Ali, biraz duraksadı. Sonra gülerek, “Bazen, insanlar kendilerini başka bir şekilde ifade edemiyorlar. Ama ben, sadece çok enerjik ve özgür hissediyorum. Kendi dünyamda var olabilmek için bu şekilde olmalıyım,” dedi.
Zeynep, Ali’nin bu cevabıyla bir nebze rahatladı. Artık haşarlığın sadece yaramazlık ya da rahatsız edici olmak olmadığını anlamıştı. Haşar, bazen hayatın ağır yükünden kaçan bir çocuğun gülümsemesiydi. Bir şekilde özgürlük ve neşe arayışıydı. Hem de tam olarak bu yüzden “haşar” olmak, sadece yaramazlık değil, bir direnişti.
Sonuçta Ne Öğrendik?
Ali’nin ve Zeynep’in hikayesinde, haşarlık, sadece bir kelimenin ötesindeydi. Haşar, bazen gücünü yaramazlıktan alır, bazen de bir anlam arayışıdır. Bazen başını belaya soksa da, haşarlık aslında neşeyi ve özgürlüğü arayan bir içsel yolculuk gibiydi.
Zeynep, Ali’nin haşarlığını anlamaya çalıştığında, hayatta bazen her şeyi çözüm odaklı düşünmek yerine, sadece empatik bir şekilde yaklaşmanın önemli olduğunu fark etti. O anda, haşarlığın tanımının, sadece yaramazlıkla sınırlı olmadığını, duyguların, isyanların ve özgürlüğün bir yansıması olduğunu anlamıştı.
Sizin Görüşünüz?
Sizce “haşar” kelimesinin gerçek anlamı ne? Bazen hayatta karşımıza çıkan “haşar” insanlar, sadece kendi neşesini ve özgürlüğünü arayan insanlar mı? Yorumlarınızı paylaşarak bu hikâyeye katılın, birlikte daha fazla keşfedelim!