Kelimelerin Köklerinden Bir Damla: Çöven Ekstraktı Nasıl Yapılır? Bir edebiyatçının dünyasında her kelime, toprağın derinliklerinde kök salan bir bitkidir. Yazmak, o kökleri sabırla kazmak, özünü çıkarmak ve anlamın berrak suyuna dönüştürmektir. Çöven ekstraktı da tam olarak böyledir: sabırla kaynatılan, arındırılan ve özüne indirgenen bir bitkinin hikâyesi. Tıpkı edebiyat gibi, özü bulmak için yüzeyin altına inmeyi gerektirir. Bugün “Çöven ekstraktı nasıl yapılır?” sorusuna sadece bir tarif olarak değil, bir metafor olarak yaklaşacağız — çünkü her damla, bir anlatının özüdür. Çövenin Hikâyesi: Köklerden Gelen Bir Efsane Çöven, halk arasında “kövön” ya da “sabunotu” olarak bilinen, kökleriyle şifa dağıtan bir bitkidir. Anadolu’nun topraklarında,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kasım Ayı Ne Var? Sonbaharın Son Perdesinde Hayatın Ritmini Yakalamak Kasım ayı… Sonbaharın o büyüleyici vedasının ayı. Havanın hafifçe serinlediği, doğanın sarı, turuncu ve kahverengi tonlarla mest ettiği bu dönem, yılın son çeyreğine yaklaştığımızı hissettiren özel bir zaman dilimidir. İnsan, kasımda içini ısıtan bir fincan çay eşliğinde hayatı düşünürken bulur kendini. Peki, bu ayda neler var? Hangi etkinlikler, günler, özel anlar bizleri bekliyor? Gelin, kasım ayının hem takvimsel hem de insani anlamlarını birlikte keşfedelim. Kasım Ayının Doğası: Değişimin Sessiz Melodisi Kasım, doğa için bir dinlenme hazırlığıdır. Yapraklar çoktan dökülmüştür, ağaçlar çıplak kollarını gökyüzüne uzatır. Meteoroloji verilerine göre Türkiye’de kasım ayı…
Yorum BırakYangın Tesisatı Boru Çapları Kaç mm’den Küçük Olamaz? Tarihsel Arka Plan, Güncel Standartlar ve Akademik Tartışmalar Yangın güvenliği tarihinin satır aralarında, boru çapları yalnızca bir mühendislik rakamı değildir; iktidarın kamudan özele devrettiği sorumlulukların ve şehirciliğin evriminin izlerini taşır. Sanayi devriminden itibaren kentler büyüdükçe, yangınla mücadele “itfaiye tulumbası”ndan standartlı sulu söndürme sistemlerine dönüştü. Bugün “Yangın tesisatı boru çapları kaç mm küçük olamaz?” sorusunu sorarken, aslında yönetmelik, standart ve hidrolik hesap üçgenindeki tarihsel birikimi de tartıyoruz. — Önce Çerçeve: Tek Bir “Sihirli Rakam” Yok, Alt Sistemlere Göre Alt Sınırlar Var Yangın tesisatı tekil bir sistem değildir; hidrant, sprinkler, standpipe (yangın merdiveni/düşey kolon)…
Yorum BırakKarın Zarı İltihaplanması Nedir? Bir Karın Hikâyesinin İçine Yolculuk Bir tıp kitabının kuru satırlarına sığmayacak kadar canlı bir konu bu. Karın zarı iltihaplanması—nam-ı diğer peritonit—yalnızca bir tanı değil; vücudun “Burada ters giden bir şey var!” diye attığı güçlü bir çığlık. Bugün size bu çığlığı birlikte dinleyelim istiyorum. Sanki mutfakta çay demlerken arkadaşlarla koyu bir sohbete dalmışız gibi: samimi, meraklı ve dosdoğru. “Karın zarı iltihaplanması nedir?” sorusuna; nereden geliyor, bugün bize ne anlatıyor ve yarınlara hangi dersleri bırakıyor, birlikte bakalım. Karın Zarı (Periton) Nedir ve Neden Önemlidir? Periton, karın boşluğumuzdaki organları saran, kayganlaştıran, koruyan ve adeta “sessiz bir orkestra şefi” gibi…
Yorum BırakRuhlar Kendi Aralarında Konuşur Mu? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi: Edebiyatın Ruhsal Yansımaları Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin gücüne her zaman hayran kalmışım ve onların insan ruhunu dönüştürme potansiyeline olan inancım, yazarlığımı şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Edebiyat, insanın bilinçaltındaki korkuları, arzuları, hayalleri ve karmaşık duyguları dışa vurma yoludur. Ancak, kelimelerin gücü yalnızca tek bir insanın iç dünyasında değil, başkalarının ruhlarında da yankı bulur. Peki ya ruhlar? Onlar da kendi aralarında konuşur mu? Yalnızca hayaletler ve doğaüstü varlıklar mı “konuşur”? Ya da bu kavramı, kelimelerin gücünü yansıtan bir metafor olarak ele alırsak, ruhlar arasındaki iletişimi edebiyatın…
Yorum BırakPotomya Ne Demek? Bir Kültürel Hafızanın Antropolojik İzleri Giriş: Kültürlerin Peşinde Bir Antropoloğun Daveti Kültürlerin çeşitliliğini anlamaya çalışan bir antropolog için her kelime, geçmişten bugüne taşınmış bir semboldür. Diller, halkların hafızasını taşır; yer isimleri ise coğrafyanın ruhunu anlatır. Potomya da bu anlamda sadece bir isim değildir — bir kimliktir, bir bellektir. Bu yazıda “Potomya ne demek?” sorusunu yalnızca dilbilimsel olarak değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve antropolojik bir mercekten ele alacağız. Çünkü bir yerin ismini anlamak, o yerin insanını, ritüellerini, topluluk yapısını ve kimliğini anlamaktır. Potomya’nın Kökeni: Suyun Dilinden Gelen Bir Hikâye Potomya, bugün Türkiye’nin kuzeydoğusunda, Rize’nin Güneysu ilçesinin eski…
Yorum BırakKısa cevap: Kare ve dikdörtgen yüzeyleri olan cisim, kare tabanlı prizmadır (dikdörtgenler prizmasının özel bir hâli). Kare ve Dikdörtgen Yüzeyleri Vardır, Nedir? — Geometriyi Gülümseten Bir Saha Rehberi Kabul edelim: “Kare ve dikdörtgen yüzeyleri vardır, nedir?” sorusu kulağa, ders zili çalarken kantinde sıra bekleyen öğrencinin panikle Google’a sorduğu bir bilmece gibi geliyor. Ama işin eğlencesi burada başlıyor. Çünkü bu soru, yalnızca bir sınavın değil, gündelik hayatın da gizli kahramanını işaret ediyor: kare tabanlı prizma! Evet, şu üstü altı kare, yanları dikdörtgen olan, kutu-kutu, raf-raf hayatımızın mimarı. Peki bu cevabı neden ciddiye alalım? Çünkü geometrinin mizahı, ölçülerin mantığı kadar keskin—ve kabul…
Yorum BırakKarbon Monoksit Zehirlenmesi Nasıl Anlaşılır? Sessiz Tehdidin Belirtilerini Fark Etmenin Yolları Bazı tehlikeler var ki, ne gözle görülür ne de burunla koklanır ama etkileri bir fırtına gibi gelir. Karbon monoksit zehirlenmesi işte bu türden bir tehlike. Sessiz, renksiz, kokusuz ve sinsidir. İnsanların çoğu onun varlığını anlamaz; fark edildiğinde ise çoğu zaman iş işten geçmiş olur. Bu yazıda seni korkutmak değil, hayat kurtarabilecek bilgileri paylaşmak istiyorum. Çünkü karbon monoksiti anlamak ve erken fark etmek, bazen bir nefes kadar değerlidir. — Karbon Monoksit: Görünmeyen Düşman Karbon monoksit (CO), odun, kömür, gaz ya da benzin gibi yakıtların tam yanmaması sonucu ortaya çıkan zehirli…
Yorum BırakKaranfil Diş Ağrısına İyi Gelir mi? Geleceğin Doğal Tedavisini Düşünmenin Tam Zamanı Bir sabah uyandığınızda dişiniz zonklayarak sızlıyorsa, o anda tek istediğiniz şey acının bir an önce geçmesidir. Yüzyıllardır insanlar bu anlarda doğanın sunduğu en güçlü çözümlerden birine, karanfile başvurmuştur. Peki bu geleneksel yöntem, geleceğin diş sağlığı yaklaşımlarında da kendine yer bulabilir mi? Belki de karanfil sadece geçmişin değil, geleceğin de en etkili “doğal diş hekimi” olacak. Haydi, bu olasılığı birlikte keşfedelim. — Geleceğe Dair Bir Başlangıç: Doğadan Gelen Diş Sağlığı Tıpta, teknoloji ve biyomühendislik ilerledikçe doğal çözümlerin yerini alacağı düşünülse de gerçek tam tersi olabilir. Artık bilim, doğanın sunduğu…
Yorum BırakKarakola Neden “Karakol” Denir? İsimlerin Gölgede Bıraktığı Hakikat Şunu en baştan söyleyeyim: “Karakol” kelimesi masum değil. Dilimizdeki her etiket, bir davranışın tohumunu eker. “Karakola neden Karakol denir?” sorusu, sadece etimoloji merakı değil; iktidarın dili nasıl kurduğunu, güvenlik ile gözetim arasındaki sınırın nerede çizildiğini sorgulama çağrısıdır. Bu yazı tartışma çıkarsın istiyorum; çünkü kelimeleri sorgulamadığımız yerde, alışkanlıklarımız bizi sorgular. Tez: “Karakol” adı, tarihsel olarak gözetleme ve nöbet fikrini merkezine alır; bu çerçeve, bugün hâlâ vatandaşı “korunacak özne” değil “denetlenecek nesne” gibi konumlandırır. Etimolojinin İzinde: Nöbet, Gözetleme ve “Kol” “Karakol” dendiğinde çoğumuzun aklına polis merkezi gelir. Oysa kelimenin kökleri “nöbet, gözetleme, devriye” anlam…
Yorum Bırak