Çeyrek Hafız Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Analiz Bazen toplum içinde kullanılan kavramlar, yalnızca dini veya kültürel bir anlam taşımakla kalmaz; aynı zamanda sosyal dinamikleri, toplumsal cinsiyet rolleri ve çeşitlilik algımızı da gözler önüne serer. “Çeyrek hafız” tabiri de bunlardan biridir. Bu yazıda, bu kavramı yalnızca dini bağlamda değil, toplumsal adalet ve eşitlik ekseninde birlikte değerlendirmeye davet ediyorum. Çünkü her kelime, aslında toplumun kendisine tuttuğu bir aynadır. Çeyrek Hafız Ne Anlama Geliyor? “Çeyrek hafız” ifadesi, dini anlamda Kur’an-ı Kerim’in dörtte birini ezberlemiş kişiyi tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. Ancak zamanla bu ifade, halk arasında mecazi…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Yahudiler Neye İnanıyor? Bilimsel Bir Merakla İnceleme Dinler tarihine ve inanç sistemlerine bilimsel bir gözle bakmak, aslında insanlık tarihini anlamanın en güçlü yollarından biridir. Ben de bu yazıda, “Yahudiler neye inanıyor?” sorusunu, hem bilimsel araştırmalara hem de tarihsel verilere dayanarak ele almak istiyorum. Ama bunu kuru ve akademik bir dil yerine, herkesin anlayabileceği sade bir dille, merak uyandıran bir üslupla yapacağım. Çünkü inanç, sadece kutsal kitapların sayfalarında değil, aynı zamanda insan zihninin, kültürün ve toplumun derinliklerinde de şekillenir. Yahudilik: En Eski Tek Tanrılı Dinlerden Biri Yahudilik, bilinen en eski tek tanrılı (monoteist) dinlerden biridir. Yaklaşık 3.000 yıldan uzun bir geçmişe…
Yorum BırakHicviye Nazım Türü Nedir? Geçmişten Günümüze Bir Bakış Geçmişi Anlamaya Çalışırken: Toplumların Tepkisi ve Değişimi Tarih, her dönemin toplumsal yapısını, düşünsel gelişimini ve kültürel dönüşümünü anlamamıza olanak tanır. Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini sürerken insanlık tarihinin önemli kırılma noktalarını incelemek oldukça önemli. Toplumlar, çeşitli dönemlerde yaşadıkları ekonomik, sosyal ve politik çalkantılara karşı gösterdikleri tepkilerle şekillenir. Bu tepkilerin sanat ve edebiyat gibi kültürel alanlarda nasıl yansıdığı ise, geçmişi anlamada kritik bir rol oynar. Bir edebi tür, toplumun aynası gibidir; halkın duyduğu rahatsızlıkları, isyanları, eleştirileri yansıtır. İşte, hicviye nazım türü de tam olarak bu toplumsal tepkilerin edebi bir karşılığıdır. Hicviye Nazım Türünün…
Yorum BırakHeykel Yapmak İçin Ne Lazım? Psikolojik Bir Bakış Açısı Bir insanın davranışlarını anlamaya çalışırken, içsel dünyasında neler olup bittiğine dair sorular sorarız. Neden bazı insanlar duygularını dışa vurmanın yolu olarak sanata yönelir? Ya da bir heykel yapmak, bir kişinin içsel çatışmalarını çözme şekli olabilir mi? İnsan psikolojisi, dış dünyaya yansıyan bir içsel dünyadır. Bazen insanlar, kelimelerle anlatamayacakları hislerini, düşüncelerini veya dünyalarını heykel gibi somut formlar üzerinden ifade ederler. Peki, heykel yapmak için neye ihtiyaç vardır? Bir psikolog olarak bu soruya sadece teknik bir yanıt vermekle kalmayıp, bu sürecin bilişsel, duygusal ve sosyal boyutlarını da incelemeyi hedefleyeceğiz. Bilişsel Psikoloji ve Heykel…
Yorum BırakHerhalde Nasıl Yazılır? – Tarihsel Arka Plan, Güncel Tartışmalar ve Doğru Kullanım Bir yazım kuralı, yalnızca harflerin yan yana gelişi değildir; kültürün, eğitim politikalarının ve dil ideolojilerinin somutlaştığı bir uzlaşıdır. “Herhalde” sözcüğü, Türkçenin gündelik ritmini en çok taşıyan zarflardan biri olarak bu uzlaşının sınırlarını sık sık yoklar. Bu yazıda “Herhalde nasıl yazılır?” sorusunu tarihsel arka planıyla, günümüzdeki akademik tartışmalarla ve pratik örneklerle ele alıyoruz. Kuralın Kaynağı: Yazım Kılavuzları ve Sözlükler Ne Diyor? Türkçe yazımda temel başvuru noktası TDK Yazım Kılavuzu ve Güncel Türkçe Sözlüktür. TDK, doğru yazımı bitişik biçimde “herhalde” (kimi baskılarda uzun ünlüyü belirtmek için “herhâlde”) olarak kabul eder;…
Yorum BırakOlta Kamışı Atarı Ne Demek? Balık Tutmanın Görünmeyen Felsefesi Bir göl kenarında sabahın ilk ışıklarıyla sessizce oturduğunuzu hayal edin… Su buharlaşıyor, kuş sesleri uzaktan yankılanıyor, elinizde tuttuğunuz olta kamışıyla nefesinizi bile kontrol ediyorsunuz. O anın içinde, olta kamışınızın “atarı” sadece bir teknik terim değil; sabrın, denge arayışının ve doğayla kurulan gizli diyaloğun bir simgesi gibi gelir. Peki, “olta kamışı atarı” dediğimiz şey gerçekte ne anlama gelir ve neden bu kadar önemlidir? — Olta Kamışı Atarı Nedir? Kısaca tanımlamak gerekirse; olta kamışı atarı, kamışın güvenli ve verimli şekilde fırlatabileceği yem veya kurşun ağırlığı aralığıdır. Örneğin bir kamış üzerinde “10-30 gr” ibaresi…
Yorum BırakKâmet Getirmek Şart mı? Geleceğin İbadet Dünyasında Zaman, Ses ve Bilinç Üzerine Bir Düşünce Bazı sorular var ki geçmişi değil, geleceği sorgulatır. “Kâmet getirmek şart mı?” sorusu da onlardan biri. Belki yüzyıllardır cevabı belli sanılıyor; ama modern çağın dijital camileri, yapay zekâ destekli müezzinleri ve bireyselleşen ibadet anlayışıyla bu soru yeniden masaya yatırılıyor. Gelin birlikte düşünelim: 2050’nin dünyasında, kâmet hâlâ aynı şekilde mi okunacak, yoksa ibadet çağrısı tamamen dönüşecek mi? Kâmetin Kökeni: Ritüelden Bilince Kâmet, namazın başlamasını duyuran ikinci çağrıdır. Ezan “vakit geldi” derken, kâmet “artık başlayalım” der. Yani zamanın maneviyata dönüştüğü sınır çizgisidir. Ancak geleceğin dini pratikleri, mekân ve…
Yorum BırakGüneş Enerjisi Nedir? – İnsan Psikolojisinin Işığında Bir Yolculuk Bir psikolog olarak, insanın doğaya yönelişinde en çok ilgimi çeken şey, enerjiyi sadece fiziksel değil, ruhsal bir güç olarak da algılamasıdır. Güneş enerjisi dendiğinde çoğu insanın aklına paneller, elektrik, teknoloji gelir; ancak insan zihninde bu kavramın daha derin, daha duygusal bir karşılığı vardır. Çünkü güneş yalnızca dünyayı değil, iç dünyamızı da aydınlatır. Güneş Enerjisinin Kısa Tanımı ve İnsan Zihnindeki Yansıması Kavramsal olarak güneş enerjisi, güneş ışınlarından elde edilen ve elektrik ya da ısıya dönüştürülen yenilenebilir bir enerji türüdür. Fakat insan zihni, bu tanımı teknik bir çerçeveye sıkıştırmaz. Güneş enerjisi, bilişsel olarak…
Yorum BırakÖğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Dil Gelişiminin Pedagojik Yolculuğu Dil, insanın düşünce dünyasını biçimlendiren, kimliğini şekillendiren ve toplumsal varlığını anlamlandıran en güçlü araçtır. Bir eğitimci olarak sınıfta, bir öğrencinin ilk kez yeni bir kelimeyi doğru telaffuz ettiğinde gözlerindeki parıltıya tanık olmak, bana her defasında öğrenmenin dönüştürücü gücünü hatırlatır. Dil öğrenmek, yalnızca kelimeleri ezberlemek değil; dünyayı yeni bir pencereden görmeyi öğrenmektir. Peki, “Dil konusunda kendimi nasıl geliştirebilirim?” sorusuna pedagojik bir perspektiften nasıl yanıt verebiliriz? Dil Öğreniminde Kuramsal Temeller Davranışçılıktan Yapılandırmacılığa: Öğrenmenin Evrimi Dil öğrenimi uzun yıllar boyunca farklı öğrenme teorilerinin etkisi altında şekillenmiştir. Davranışçı yaklaşıma göre, dil öğrenmek tekrar ve pekiştirme yoluyla gerçekleşir.…
Yorum BırakBedir Savaşı Hangi Gün? Tarihsel Arka Plan, Takvim Dönüşümü ve Akademik Tartışmalar “Bedir Savaşı hangi gün oldu?” sorusu, basit bir bilgi arayışının ötesinde; takvim sistemleri, kaynak tenkidi ve İslam tarih yazımının yöntemleriyle doğrudan ilişkilidir. Kaynakların ortaklaştığı çekirdek bilgi şudur: Bedir, Hicrî 2. yıl Ramazan’ın 17’sinde gerçekleşmiştir. Bu tarih, modern Gregoryen takvime çevrildiğinde genellikle 13 Mart 624 olarak verilir; bazı listelemelerde 14 Mart da zikredilir. Gün olarak çoğu geleneksel anlatı Cuma gününü işaret eder. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Hangi Gün? Cevabın Kısa Özeti Erken ve klasik siyer-hadis literatürüne dayalı çizgide 17 Ramazan (Hicrî 2) temel referanstır; modern dönemde yapılan astronomik-dönüşüm hesapları bu tarihi en…
Yorum Bırak