Geçmişin İzinde Bir İsim: Göher’in Tarihsel ve Kültürel Derinliği Geçmişi anlamaya çalışan bir tarihçi olarak sıkça düşünürüm: Bir isim, sadece bir kelime midir, yoksa bir medeniyetin hafızasında yankılanan bir ses mi? Her isim, çağlar boyunca taşınan bir anlam, bir duygunun, bir inancın ya da bir estetiğin ifadesidir. İşte bu yazıda, kökleri yüzyıllar öncesine uzanan, nadir ama derin bir isim olan “Göher”’in izini süreceğiz. — Göher İsminin Kökeni ve Anlamı Göher ismi, Farsça kökenli bir kelimedir. “Gohar” biçimiyle de yazılır ve “değerli taş, mücevher, inci” anlamına gelir. Bu kelime tarih boyunca sadece maddi değeri olan bir nesneyi değil, aynı zamanda ruhun,…
Yorum BırakFerah Yaşam Tüyoları Yazılar
Bir Antropoloğun Bakışı: Epiretinal Membran Tedavi Edilmezse Ne Olur? Bir antropolog için görmek, yalnızca bir biyolojik eylem değil; anlamı, kimliği ve topluluğu algılamanın bir biçimidir. Göz, kültürün en eski metaforlarından biridir — “görmek” bilmek, fark etmek, anlamak demektir. Peki ya görme bozulduğunda? Epiretinal membran, yani gözün retina yüzeyinde oluşan ince bir zar, yalnızca tıbbi bir problem değil, aynı zamanda insanın dünyayı algılama biçiminin de sembolik bir kırılmasıdır. Epiretinal membran tedavi edilmezse ne olur? sorusu, bir kültürün kendi “görsel hafızasını” kaybetmesi gibi derin bir anlam taşır. Retinanın Antropolojisi: Görmenin Derin Katmanları Retina, ışığı görüntüye dönüştüren zar gibi bir dokudur; bir anlamda…
Yorum BırakBir İnsanı Görmezden Gelmek Ne Demek? Edebiyatın Sessiz Çığlığı Kelimeler bazen bir bakışı, bir suskunluğu ya da bir yok sayılışı anlatmakta yetersiz kalır. Görmezden gelmek, işte bu sınırın tam ucunda durur. Bir insanı görmezden gelmek, yalnızca bakmamak değil; varlığını inkâr etmektir. Bu inkâr, bir cümlenin düşmeyen noktasında, bir mektubun gönderilmeyen satırında, bir karakterin iç sesiyle yankılanan sessizlikte yaşar. Edebiyat, bu sessizliğin yankısını en derin biçimiyle duyurur bize. Yokluğun Dili: Sessizliğin Anlatısı Birini görmezden gelmek, varlık ile yokluk arasındaki en ince çizgiyi çizmektir. Bu çizgi, çoğu zaman bir cümleyle değil, bir suskunlukla belirir. Virginia Woolf’un Mrs. Dalloway’inde Clarissa’nın çevresindeki insanlara karşı…
Yorum BırakBüyük Kan Dolaşımının Başlangıç Noktası: Geleceğe Yön Veren Bir Yolculuk Merhaba meraklı zihinler! Bugün sizlerle yalnızca bir biyoloji konusunu değil, aynı zamanda geleceğe dair fikirlerin de filizlenebileceği bir düşünce yolculuğunu paylaşmak istiyorum. “Büyük kan dolaşımı hangi organda başlar?” sorusu kulağa sıradan bir anatomi bilgisi gibi gelebilir. Ancak bu basit soru, hem insan bedeninin karmaşık mekanizmalarını anlamamızda hem de gelecekteki sağlık teknolojilerini şekillendirmemizde önemli ipuçları barındırıyor. Gelin, bu yolculuğa birlikte çıkalım. Kalbin Stratejik Başlangıcı: Büyük Kan Dolaşımının Merkezi Büyük kan dolaşımı, insan vücudunun yaşamsal yakıtı olan oksijenin ve besinlerin vücuda dağıtıldığı temel sistemdir. Bu döngü, kalbin sol karıncığından başlar. Sol karıncık,…
Yorum Bırak0 Rh Pozitif Kan Grubu Ne Yememeli? Merhaba arkadaşlar! Bugün çok merak edilen ve gerçekten dikkat edilmesi gereken bir konuyu ele alacağım: 0 Rh pozitif kan grubuna sahip kişiler ne yememeli? Kan grubumuz, vücudumuzun işleyişinde çok önemli bir rol oynar ve yediğimiz yiyeceklerin de bu işleyişi nasıl etkilediği konusunda önemli bilgiler sunar. Gelin, 0 Rh pozitif kan grubunun beslenme düzenine dair neleri göz önünde bulundurmanız gerektiğine birlikte bakalım! Kan Grubu Diyeti: Bilim mi, Mit mi? Son yıllarda kan grubu diyetleri, sağlıklı yaşamla ilgilenenler arasında popülerlik kazandı. Bu diyetin kökeni, Dr. Peter D’Adamo’nun yazdığı “Eat Right 4 Your Type” adlı kitabına…
Yorum BırakKöpek Elması Nedir? Pedagojik Bir Bakış Açısıyla İncelenmesi Bir Eğitimcinin Gözünden: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Eğitim, her zaman bir yolculuktur; bilgiye giden yolda bir rehberlik eder, ama en önemli olan, bu sürecin insanları nasıl dönüştürdüğüdür. Öğrenme, sadece bilgi almak değil, aynı zamanda o bilgiyi anlamlı bir şekilde içselleştirmektir. Eğitim, öğrencinin hayatında iz bırakan, değişime ve gelişime yol açan bir deneyim olmalıdır. Bu yazıda da tam bu noktadan hareketle, “köpek elması” gibi sıradan bir terimi derinlemesine inceleyeceğiz. Köpek elması, kelime olarak belki sıradan bir bitki gibi gözükse de, üzerinde duracağımız pedagojik ve toplumsal etkileri açısından oldukça değerli bir öğrenme materyali olabilir. Peki,…
Yorum BırakIrticai Ne Demek? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Siyaset bilimi, toplumsal düzeni, güç ilişkilerini ve iktidarın nasıl işlediğini anlamaya çalışan bir disiplindir. Bu disiplinde, toplumların nasıl şekillendiğini, bireylerin ve grupların güç üzerinden nasıl etkileşimde bulunduklarını araştırmak, iktidarın ve kurumların ne şekilde halkla etkileşimde olduğunu sorgulamak oldukça önemlidir. Gerçekten de, her toplumsal yapı belirli bir düzenin, ideolojinin ve güç ilişkisinin üzerine inşa edilir. Peki, bu dinamikler içinde “irticai” kavramı nerede durur? İrticai, toplumsal düzenin ilerleyişine karşı olan bir tutumu tanımlar. Ancak, bu kavram, siyasette nasıl bir anlam taşır ve toplumsal ilişkilerde ne gibi etkiler yaratır? İrticai Nedir? Türk Dil Kurumu’na (TDK)…
Yorum BırakGöz Tansiyonu Evde Ölçülür mü? Psikolojik Bir Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, günlük hayatımızda sağlıkla ilgili verdiğimiz kararların sadece biyolojik değil, aynı zamanda bilişsel, duygusal ve sosyal boyutları olduğunu görmek beni her zaman meraklandırıyor. Göz tansiyonu (glokom), görme sağlığını doğrudan etkileyen kritik bir faktör. Peki, bu tansiyonun evde ölçülmesi meselesine psikolojik açıdan nasıl bakabiliriz? İşte zihinsel süreçlerden sosyal çevremize kadar uzanan geniş bir perspektif. Bilişsel Psikoloji Boyutu: Bilginin İşlenmesi ve Kontrol İhtiyacı İnsan zihni, belirsizlikten hoşlanmaz. Sağlıkla ilgili bilinmezlikler, özellikle de görme kaybı riski taşıyan göz tansiyonu gibi durumlar, kişide kontrol ihtiyacını artırır. Evde ölçüm fikri, kişinin…
Yorum BırakKaynakların Sınırlılığı, Seçimlerin Gerçekliği ve Ekonomik Bir Bakışla “Göksel Nerede Oturuyor?” Ekonominin temelinde yer alan iki değişmez gerçek vardır: kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin kaçınılmaz sonuçları. Bir ekonomist için bu iki kavram, yalnızca üretim ve tüketim dengesiyle değil, bireylerin gündelik hayatındaki tercihlerle de ilgilidir. “Göksel nerede oturuyor?” sorusu ilk bakışta kişisel bir merak gibi görünse de, ekonomi biliminin derin alanlarında bu soruya çok katmanlı bir anlam yüklenebilir. Göksel’in nerede oturduğu; gelir düzeyi, konut piyasasındaki dalgalanmalar, ulaşım maliyetleri, toplumsal refah düzeyi ve kentleşme dinamikleriyle doğrudan bağlantılı bir ekonomik karardır. Barınma Bir Tüketim mi, Yatırım mı? Bir ekonomist gözüyle bakıldığında, barınma yalnızca bir…
Yorum BırakGümüş Kalpli Kolye Ne Anlama Gelir? Bir takının anlamı, onu takan kişinin kalbinde saklıdır derler. Fakat bazı semboller vardır ki, kişisel anlamların ötesine geçip kültürel, duygusal ve hatta felsefi bir dile dönüşür. Gümüş kalpli kolye de tam olarak bu sembollerden biridir. Bugün, bu zarif takının gelecekte nasıl bir anlam dünyasına evrileceğini birlikte keşfedelim. Bu yazı bir tahmin değil, bir davet: geleceğin duygusal kodlarını çözmek isteyenler için bir düşünce yolculuğu. Gümüşün Geleceği: Soğuk Metal, Sıcak Anlam Gümüş, yüzyıllardır safiyetin, zarafetin ve ruhsal denge arayışının simgesi olmuştur. Bilim insanları, gümüş iyonlarının hem antibakteriyel hem de enerji iletici özellikleri sayesinde gelecekte biyoteknolojik takıların…
Yorum Bırak